Homeopati Hangi Hastalıklar İçin Uygulanabilir?

Günümüzde homeopati tedavisi yaygın olarak kullanılmakta ve homeopati alanında yapılan bilimsel araştırmaların sayısı günden güne artmaktadır. Homeopati beden veya ruh ayrımı yapmadan kişiyi bir bütün olarak değerlendirir. Her hastalığın merkezde durduğu ve hem zihinsel bulgular, hem ruhani bulgular, hem de fizik bulgular tarafından ortaya çıkarıldığı kabul edilir. Bunların hepsi bir olarak değerlendirilir ve daha sonra remedi belirlenir. Hasta ile remedi arasında benzerlik olduğu sürece yani belirtiler ile remedi arasında eşleşme olduğunda, çok küçük dozlar hastada iyileşme yönünde bir süreç başlatır ve kişi tüm sağlığında gelişme deneyimler. İlaç hastanın yapısıyla uyuşmadığında ise hiçbir cevap oluşmaz yani kişide hiçbir değişiklik olmaz ki, bu da homeopatinin ayrıcalıklı özelliklerinden biridir. Homeopati bağışıklık sistemini dengelemek esasından yola çıkar. Bağışıklık sistemi dengelenirse dışarıdan gelen alerjen maddeyi, vücut artık yabancı bir madde olarak algılamaz ya da reaksiyonunu kısıtlar. Homeopati gerek akut gerekse kronik hastalıkların tedavisinde tercih edilebilecek bir tedavi yöntemidir. Homeopati’nin yaygınlaşması ile kullanım alanlarının kesinleşmesi ve artması da doğru orantılı olarak gelişmektedir. Yan etkilerinin “yok” denebilecek denli az oluşu, yenidoğan döneminden itibaren tüm çocukluk çağında, gebelikte ve yaşlılıkta rahatlıkla kullanılabilmelerini sağlamıştır. Aynı homeopatik ilacın farklı sistemler üzerinde etkin olabilme özelliğinden yararlanılarak yapılan duyarlı ve doğru bir seçim, hastayı hem birkaç ilacı birden kullanarak ilaç etkileşimi ve yan etki yaşamak, hem de maddi olarak gereksiz yük altına girmekten kurtarabilir. Homeopatik ilaçlar hazırlanırken karışım halinde değil, tek bir ana madde olarak özel bir işleme tabi tutulurlar. Bu değişim sürecine ve işleme potansiyelleştirmek denir. Bu yöntem sayesinde zehirli ve zararlı maddeler dahi zararsız hale getirilip, doğru dozajla başarılı ve tehlikesiz bir biçimde tedavide kullanılabilir. Özellikle Homeopati uygulamasının yaygın olarak görülen; dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu, irritabl bağırsak sendromu, kronik astım, kemoterapiye bağlı gelişen stomatit (ağızda yara) gibi hastalıkların tedavisinde yararlı olduğu kanıt temelli çalışmalarda gösterilmiştir. Homeopati, Avrupa ve Amerika’da; solunum sistemi ve gastrointestinal sistemde yaygın olarak görülen hastalıkların, gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde sık yaşanan sorunların ve çocuklarda sık görülen sağlık sorunlarının (enürezis -çocuklarda en az beş yaşından sonra istemsiz, yineleyici, gündüz ve/ya da gece idrar kaçırma- gibi) tedavisinde sıklıkla kullanılan alternatif ve tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olmuştur. Homeopati uygulaması ebe ve hemşireler tarafından gebelik döneminde sık görülen; abdominal (karın) ağrı, sırt ağrısı, karpal tünel sendromu (bir ya da her iki elin parmaklarında görülen ağrı, güçsüzlük, uyuşukluk), konstipasyon (kabızlık), kas krampları, diyare (ishal), baş dönmesi ve bayılma, sık idrara çıkma, gestasyonel (gebeliğe özgü) hipertansiyon, hemoroid, mide yanması, uyku sorunları, siyatik(bacakta bulunan sinirler) ağrı, cinsel sorunlar, bacak ve vulvadaki varikoz venler (varis), bulantı, kusma, düşük tehdidi, vajinal kanama ve akıntı sorununun tedavisinde kullanılmaktadır. Postpartum(lohusa) dönemde ise; ağrının azaltılması, meme ve emzirme sorunları, ürinasyonla (idrar) ilgili sorunlar, depresyon, subinvolisyon (doğumdan sonra uterusun büyük kalışı) ve anormal loşianın(doğum sonrası akıntı) tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca bebeklerde sık görülen; kolik ağrı, konstipasyon ve diyare, uyku sorunları, yeni doğan sarılığı ve deri tahrişlerinin tedavisinde kullanılmaktadır. Depresyon, panik atak, tükenmişlik sendromu, ruhsal ve zihinsel strese bağlı depresyon, anxiety, fobi, keder, dikkat eksikliği, yeme bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklarda da Homeopati ile tedavi mümkündür. Remedi yelpazesi oldukça geniş olan homeopati; üst solunum yolları rahatsızlıkları, kas hastalıkları, romatizmal şikayetler, mide ve sindirim sistemi problemleri, cilt problemleri, döküntü, kaşıntı, solunum yolu problemleri, nefes darlığı, alerji, idrar yolu şikayetleri ile de ilgilenmektedir. İlk yardımı ilgilendiren çarpma, morarma, burkulma, travma tedavisinde, soğuk algınlığı, grip, kulak ağrısında, baş ağrısı, migren, kronik yorgunluk, uykusuzluk sorunu, sık idrara çıkmada, hormonal durumlarda menapoz, ruhsal değişim, sıcak basması, unutkanlık, hormonsal baş ağrılarında da yardımcı olur ve bağışıklık sistemi kuvvetlendirilerek önleyici tedbirler alınır. En önemli hussuslardan olan kemoterapi ve radyoterapi yan etkilerinde, enfeksiyonlarda (nefrit, piyolonefrit, sistit, prostit, gonore…) böbrek yetmezliklerinde, hipertansiyonda ve diyalize bağlı komplikasyonlarda önemli bir yardımcıdır. Homeopatik maddeler veteriner hekimlikte alerjik olaylar, uterus, idrar yolları ve meme hastalıkları, kısırlık, eklem-kas yangıları ve ağrıları, düz kas spazmları, sarılık, karaciğer yağlanması, ateş, kalp yetmezliği gibi birçok durumun sağaltımına yardımcı olarak kullanılırlar. Örneğin homeopatik bir ilaç olan Tarantula cubensis’in meme tümörlerinde primer ikincil tümör oluşumları üzerine etkinliği araştırılmış ve çalışma sonucunda yeni tümörlerin oluşumunun engellenmesinde homeopatik bir ilaç olan Theranekron'un belirli ölçüde etkili olduğu gözlenmiştir. Homeopatik remedilerin bazı kanser hücrelerinde hücresel değişikliklere neden olduğu gösterilmiştir. Hayvan modellerinde birkaç homeopatik remedinin belirli tümörlerin gelişiminde inhibitör (engelleyici) etkisi bildirilmiştir. Homeopatik remedilerin konvansiyonel tedaviler ile birlikte kullanıldığı bazı klinik çalışmalarda homeopatik remedilerin yaşam kalitesini arttırdığı, semptomların şiddetini azalttığı ve kanserli hastaların sağ kalım süresini iyileştirme potansiyeli olduğu gösterilmiştir. Bazı laboratuvar çalışmalarda homeopatinin kanser tedavisinde faydalı etkileri olabileceği, ancak bu faydalı etkinin tespit edilebilmesi için kapsamlı klinik çalışmalara ihtiyaç olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bütün bu özellikleri ile homeopati, olası faydaları, düşük maliyeti ve düşük yan etki riski ile bütüncül kanser tedavisinde ilave yöntem olarak kullanılabilir.